Bolu'da devam eden Kartalkaya faciası davasında mahkemede yaşanan gerginliğin ardından duruşmaya ara verilmişti... Verilen aranın ardından görüşü sorulan cumhuriyet savcısı, müşteki ve sanık avukatlarının taleplerinin dosya esasına katkı sağlamayacağından reddine karar verilmesini istedi. Duruşmada ara karar kuran heyet, bilirkişi raporu, tanıkların dinlenilmesi, 'White Fox' isimli kafede keşif ile diğer taleplerin dosyanın esasına yenilik katmayacağından reddine, bazı müştekilerin davaya katılma taleplerinin kabulü yönünde karar verdi. ETS Tur hakkında suç duyurusunda bulunulması talebine ilişkin daha önce karar verildiğinden yeniden karar verilmesine yer olmadığı yönünde hüküm kuran heyet, Kültür ve Turizm ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlıkları ile ilgili taleplerin, ilgili soruşturmanın dosyadan ayrıldığı, dava dosyasının tekamül etmesi ve dava dosyasına etki etmeyeceğinden reddini kararlaştırdı.
Mahkeme heyeti, Gazelle Otel resepsiyon ön büro müdürü Muharrem Tabur'un tanık olarak dinlenilmesi talebini, daha önce 2 kez beyanı alındığı için reddine karar vererek, bazı müştekilerin davaya katılma taleplerinin kabulü yönünde hüküm kurdu. Bu sırada söz alan ve yangında 8 yakınını kaybeden avukat Yüksel Gültekin, yargılamanın ruhu olduğunu belirterek, "Sanıklar burada olmasaydı, sanıklara soruları kağıt üzerinde sorsaydınız, gerçeğin ortaya çıkmayacağı aşikar. Tanığın mahkeme huzurundan kaçırılmasının doğru olmadığı kanaatindeyim. Tanığın (Muharrem Tabur) dinlenilmesini talep ediyorum, takdir size ait" dedi.
Otel çalışanlarının olduğu grupta, "Abi bu söndürürüz, haber etmeyin muhabbeti doğru mu? Sanırım doğru, Halit demiş; personeli uyandırın biz söndürelim, misafirleri uyandırmayın" yazılı olarak yapılan konuşmalara ilişkin beyanda bulunan tanık Muharrem Tabur:
"Gazelle Resort Otel'de ön büroda çalışıyorum. Yangın sırasında evdeydim. Yaklaşık 45 dakika sürdü otele geçmemiz. Kolluk kuvvetleri isim bilgilerini istediler. Kendi kullandığımız bilgisayar kodundan bilgilere erişip kolluk kuvvetlerine verdim. Yangından sonra doğal olarak herkes bir şeyler konuşuyor. Onlarla yaptığımız konuşmaların istişaresi diyebilirim. Zeki Yılmaz'la görüşme şansımız olmadı, orada çalışan düşük kadrodaki arkadaşlar tahliye edildi. Kendi aramızda ne olmuş, ne bitmiş konusunda konuşurken kulaktan duyma herkesin bir şeyi vardı, onları dile getirdik. Otelin sahibi Halit Ergül, yönetimde Emir Aras vardı. Emine Hanım gelir, bizzat talimat vermez ama gördüklerini bize söyler. Elif ve Ceyda sezonluk gelirler. Yangın alarmı var fakat aktif olarak çalışıp çalışmadığı konusunda bilgi sahibi değilim. Otelde basma butonları var, daha önce sigaradan dolayı alarmın çalıştığı dönem vardı, bu da benim o otelde çalıştığım dönemdeydi"