Bolu Kartalkaya'daki yangın faciasıyla ilgili Bolu Sosyal Bilimler Lisesi’nin spor salonunda görülen davanın 2. duruşmasının ikinci gününde, birleşen iddianameyle dahil olan 4 müşteki için savunmalarını yaptı.
davanın 2. celsesinin ikinci gününde savcılık esas hakkındaki mütalaasını okudu. Ayrıca savcı, tutuksuz yargılanan 4 sanık hakkında tutuklama talebi istedi. Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, esas hakkındaki mütalaaya karşı süre verilmesine, tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamına, Mehmet Salun’un tutuklanmasına, tutuksuz sanıklar hakkında uygulanan adli kontrol tedbirlerinin sürdürülmesine hükmederek duruşmayı 27 Ekim tarihine erteledi.
Savcılık tarafından Bolu 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ne sunulan 21 sayfalık mütalaa duruşma salonunda okundu. Otel yöneticileri Halit Ergül, Emir Aras, Ahmet Demir ve Kadir Özdemir ile Bolu Belediye Başkan Yardımcısı Sedat Gülener, İtfaiye Müdür Vekili Kenan Coşkun ve İtfaiye Eri İrfan Acar’ın "olası kast" ile hareket ettikleri değerlendirildi.
Savcılık, bu sanıkların tespit edilen hayati riskleri bilmelerine rağmen "olursa olsun" mantığıyla hareket ederek öngördükleri neticeyi kabul ettiklerini belirtti. Mütalaada, otelin yönetim kurulu üyeleri Emine Murtezaoğlu Ergül, Ceyda Hacıbekiroğlu ve Elif Aras’ın da aralarında bulunduğu otel müdürü, teknik sorumlular, iş güvenliği uzmanları, denetçi firma yetkilileri, aşçılar ve LPG bakım görevlilerinden oluşan çok sayıda sanığın ise "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan cezalandırılması talep edildi. Bolu İl Özel İdaresi personeli olan 4 sanık hakkında "taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma" suçundan ceza talep edilirken, aşçı şefi Enver Öztürk hakkında ise sorumluluğuna dair yeterli delil bulunmadığı gerekçesiyle beraat kararı verilmesi yönünde görüş bildirildi.

Sanık avukatları esas hakkındaki mütalaaya karşı süre talep ederken, haklarında tutuklama talebi bulunan tutuksuz sanıklardan Doğan Aydın beraatini, Kübra Demir, Ece Kayacan ve Mehmet Salun ise tutuklama taleplerinin reddini istedi. Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, esas hakkındaki mütalaaya karşı süre verilmesine, tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamına, Mehmet Salun’un tutuklanmasına, tutuksuz sanıklar hakkında uygulanan adli kontrol tedbirlerinin sürdürülmesine hükmederek duruşmayı 27 Ekim tarihine erteledi.
Mahkeme salonunda sanıkların sergilediği rahat tavırlar ve sanık kürsüsünde verdiği ifadeler, yakınlarını kaybeden aileleri çileden çıkardı. Salonda gerginliğin yükselmesi üzerine duruşmaya ara verildi. Dışarıda da sinir krizi geçiren ailelerin feryatları yürekleri dağladı.

Kardeşi Kıvanç Güngör, eşi Burcu Güngör ve yeğenleri Kerem, Pelin’i kaybeden Gözdem Güngör Derin gözyaşları içinde, "Orada sanıkların ablası olmadığım için çok şanslıyım. Oradaki hiçbir sanığın ablası olmadığı için çok şanslıyım. İyi ki bunların halası değilim. Benim kardeşim onurlu bir şekilde öldü. Hayatımın yarısını kaybettiğim için çok üzgünüm" ifadelerini kullandı.

Olayda kızı Burcu Güngör, damadı Kıvanç Güngör ve torunları Kerem, Pelin’i kaybeden Şaban Filiz, "Halit Ergül’ün kızları da aynı şekilde emirler veriyorlardı. Bunlarda ne vicdan var, ne utanma var. İnsan değil bunlar. Bunların ne hakları var benim 5 yaşındaki torunumu hayattan kopartmaya" ifadelerine yer verdi. Yılmaz Sarıtaş’ın annesi Doruk ve Nehir’in babaanesi Gülüzar Sarıtaş gözyaşlarına boğuldu.