Kategoriler
UYGULAMALAR
İstanbul
Balıkesir'in Sındırgı ilçesinde son olarak saat 21.20'de 4,9 büyüklüğünde bir deprem daha kayıtlara gerçi. Artçı sarsıntıların hissedilen boyutlarda olması vatandaşlarda iki 6,1'lik depremden sonra yeniden üçüncü büyük deprem olur mu korkusu oluşturdu.
Türkiye'nin önemli deprem uzmanlarından Prof. Dr. Şükrü Ersoy katıldığı yayında depremlerin tek fay üzerinde ilerlemediğine dikkat çekerek yaşatabilecek tehlikelere dikkat çekti. Ersoy, 7 büyüklüğünde deprem oluşturabilecek fayın olduğuna işaret etti.

Yaşanan depremin aslında Batı'da gerçekleştiğini belirten Ersoy, dün gece art arda 4'ü geçen depremlerin yaşandığını belirterek, "Bunlar yıkıcı depremler değil ama 4.9, bayağı bayağı hissedilebilir bir deprem" diyerek şöyle konuştu:
"Mesela bu meydana gelen deprem Batı'da aslında. Bir ara dediğiniz gibi, şeye doğru, Güneydoğu'ya doğru kayar gibi oldu Sındırgı'nın Güneydoğu'suna göre. Şimdi daha batıda. Dün gece de üç tane art arda 4'ü geçen depremler oldu. Yine çok hissedilebilir. Doğrusu Sındırgı çevresinde yaşayan vatandaşlar için çok kaygı verici tabii. Düşünsenize, yatıyorsunuz, sürekli sallanıyorsunuz. Elbette bunlar yıkıcı depremler değil, hissedilebilir depremler ama ciddi şekilde hissettiklerine kuşku yok. Yani 4.9, bayağı bayağı hissedilebilir bir deprem. Bir yıkıcılık açısından bir tehlike görmüyoruz ama, sizin programda yine söylemiştim, hatırlarsanız, bu depremler aylarca devam edecek. Evet. Normal şartlar altında yıkıcı deprem beklemeyiz ama binlerce deprem meydana gelecektir diye. Evet. Nitekim 16.000'i geçti deprem sayısı. Yani bu bölgede öbekler halinde, çizgisel değil, öbekler halinde fay, artçıları mı diyelim artık, bir deprem fırtınası var bölge içerisinde. İşte bir Güneydoğu'ya kaydı sizin söylediğiniz gibi ama bunlar biraz daha batıdaki depremler. Demek ki yer kabuğu altındaki bir hareketliliği görüyoruz burada. Ben bunların tektonik depremler olamayacağını söylemiştim hatırlarsanız.

Ersoy Simav fayına dikkat çekerek Balıkesir fayının yakınında olan tehlikeyi şu sözlerle ifade etti:
"Magmanın içindeki bir deprem değil. Bu magmanın yukarıdaki soğuk yer kabuğuna yaptığı baskı neticesinde oluyor. Ve kırılıyor ve bir çatlak boyunca hissediliyor bunlar. Bazen düzlemsel gibi gözüküyor ama toplamına baktığınızda çok dağınık bir deprem fırtınası var. Bir çizgiyi, bir fayı takip etmiyor. Hemen yanında devasa bir fay var. 7 büyüklüğünde deprem oluşturabilecek Simav fayı var. Onun üzerine düşmüyor. Hep o fayın güneyine doğru düşüyor, Sındırgı'nın Güneydoğusu'na doğru düşüyor. Bazen Simav'ın kuzeyinde Naşa denilen bölgelerde deprem kümelenmeleri oluyor ama tipik, karakteristik bir fay üzerinde düşmüyor depremler. Eğer öyle olsaydı zaten depremlerin üzerinde biriken enerji neticesinde tektonik depremler oluyor diyebilirdik. Ben şimdi diyemiyorum şahsen. Yani bir başkası diyebilir ama ben diyemiyorum. Bu ve bu depremler devam edecek. Tektonik depremler olsaydı, bu kadar depremden sonra sönümlenirdi. Bu kadar uzun sürmez. Bakın hepsi hissedilebilir depremler. Binlerce deprem. Bunun aritmetiğini yaptığınızda, toplamasını yaptığınızda muhteşem bir enerji ortaya çıkıyor. Eğer tektonik olsaydı bu enerjinin boşalmış olması gerekirdi ama devam ediyor.
