
CHP'nin İstanbul Kongresi iptal edildi. Mevcut yönetim görevden alındı, Gürsel Tekin ise CHP İstanbul İl Başkanı oldu. Kararın ardından göreve başlamaya hazır olduğunu söyleyen Tekin, "Ortada bir cenaze var, o cenazeyi kaldırmayalım koksun mu?" ifadelerini kullandı.

Tekin yaptığı açıklamada, "Ben ve arkadaşlarım bugün itibariyle göreve başladık. Başkanlık illa binada yapılmaz. Üç buçuk yıllık il başkanlığı döneminde de parti binamıza en fazla 40-45 gün kalmışımdır. Binada oturarak siyaset yapılmaz. Particiliğimi de kimseye tartıştırtmam." ifadesini kullandı.

CHP'nin bazı yöneticilerinin kendisiyle ilgili söylemleri karşısında kendisinin tahrik edilmek istendiğini öne süren Tekin şunları söyledi:
"Kimseyi üzmek istemem. Partiyi bu duruma ben getirmedim. Ortada bir cenaze var, o cenazeyi kaldırmayalım koksun mu? Partiden ihraç edildiğim hemen açıklandı. İtirafçı olup da halen parti üyesi olan bildiğim 7 kişi var. Onlara dokunulmuyor."

Gürsel Tekin, "Örneğin İstanbul 2 No'lu Barosu'na kayıtlı kişilerden de kayyum atayabilirlerdi. Ben 42 yıldır CHP'deyim, her kademesinde görev yaptım. Diğer arkadaşlarımız da aynı durumda. Bizden niçin rahatsız oluyorlar anlamış değilim. Biz bu göreve gelelim diye çabamız olmadı. Görev süremizde CHP'nin tüzüğü, hukuku neyi gerektiriyorsa onu yapacağız. Derdimiz partimize düşen ateşi söndürmek. Görevi sonlandırılan partideki arkadaşlarımızın da haklarını, hukuklarını sonuna kadar korumaya kararlıyız" dedi.
Tekin'in 'göreve başladık' açıklamasının ardından CHP lideri Özgür Özel'den sert yanıt geldi.
Tekin'in açıklamalarına sert çıkan Özel şu ifadeleri kullandı:
CHP İl Başkanı nerede görev yapar, İl Başkanı İl Binası'nda görev yapar ve genel başkana vekalet eder. Benim vekilim, adaşım, yoldaşınız Özgür Çelik'tir.
Özgür Çelik İstanbul İl Başkanı olarak görevinin başındadır. Seçilmiş Cumhurbaşkanı adayımız ve İstanbul'un seçilmiş belediye başkanını Silivri'de ziyarete gitmeden önce buraya İl Başkanımızı ziyarete geldim. Dün alınan karar hukuken ve siyaseten yok hükmünde ve yetki gaspı olan, kabul edilmesinin Türkiye hukuk sistemi açısından da mümkün olmadığı bir karardır. Siyaseten bir siyasi partinin genel başkanını o ilde kimin temsil edeceğine o partinin üyeleri, onların seçtiği delegeler karar verir. Bu karar 2 yıl önce belirlenmiştir.
Asliye Hukuk Mahkemeleri'nin her bir tanesini, YSK'nın temyiz mercii gibi değerlendiren, AYM'ye göre dahi başvurduğunuzda, 'YSK'nın kararı kesindir, buna ben bile bakamam' diyen AYM kararları ortadayken bir yetki gaspı yapan bir mahkemeyle karşı karşıyayız.
Bu kararı tanımamız, bu kararın görevlendirdiği kişilerin görevini meşru görmemiz, seçilmemiş birisini İstanbul'da İl Başkanı gibi kabul etmemiz seçimin, sandığın inkarı olur.
Bu durumda elbette bu kararı tanımıyoruz, il başkanımız ve yönetimi görevine devam ediyor."