Kategoriler
                
                UYGULAMALAR
                    
                İstanbul
                    MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin TBMM'de gerçekleşen grup toplantısında önemli açıklamalarda bulundu. Cumhur İttifakı ile görüş ayrılıkları olduğu iddiasına cevap veren Bahçeli "MHP ve Cumhur İttifakı arasında Terörsüz Türkiye süreci ile ilgili veya siyasi bir ayrılık söz konusu değildir" ifadelerini kullandı. Terörsüz Türkiye süreci hakkında da konuşan Bahçeli, kurulan komisyondan seçilen milletvekillerinin İmralı ile görüşmeye gitmesinin oldukça önemli olduğunu belirten Bahçeli, MHP'nin heyete katılmaya hazır olduğunu belirtti.
Bahçeli'nin açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:
Seferberlik ruhuyla taviz ve tereddüte düşmeden, tehir etmeden, gerektiğinde nefes alır gibi çalışıyoruz. Milletimizin her güzel insanına elimizi uzatıyor, gönlümüzü açıyoruz. Vatandaşlarımızı hem dinliyor hem de düşüncelerimizi açıklıyoruz. Kurduğumuz tüm teşkilatlarda hazır ve nazırız. Siyasi faaliyetlerimizi inançla, heyecanla ve adalet ilkesiyle sürdürüyoruz.
Bu kapsamda “Asırlık Birlik, Sonsuz Kardeşlik” temasının çağrısı altında; “Terörsüz Türkiye” süreci kapsamında vatandaşlarımızla görüştük, konuştuk ve gündemdeki sıcak başlıklara dair düşüncelerimizi paylaştık. Halkımızın nabzını tuttuk. Kafalarda beliren ve büyüyen soru işaretlerini gidermek için “gayret bizden, tevfik Allah’tan” anlayışıyla hareket ettik. Nitekim çok önemli ve etkili sonuçlar aldık.
Sorumlu yüzleri, şaşkınlığa ve çelişkiye sürüklenmiş vicdanları; dürüst sorumluluk, samimi dokunuşlar ve sivil toplumla yürüttüğümüz çalışmalarla yatıştırdık. “Derdin derttir, dert bizim derdimizdir” anlayışıyla sohbet toplantıları düzenledik; yüz yüze görüşmelerle ev ve iş yeri ziyaretlerimizi gerçekleştirdik.
Türkiye’nin her yerinde, ta köylerimize kadar her kapıyı çalacağız; her eve gireceğiz, her gönlü kazanacağız. Ya dertlere çare olacağız ya da ortak olacağız. Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakı'nın hedeflerini anlattık; sorunları dinledik ve çözüm yollarını paylaştık. Cumhur İttifakı milletin hizmetindedir. Biz, Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakıyız. Kimseyi dertleriyle baş başa bırakmayız.
Ok yaydan çıkmış, kutlu hedefe kilitlenmiştir. Terörsüz Türkiye, ayağındaki zincirleri kıran, muktedir bir Türkiye’dir. Terörsüz Türkiye; huzur ve barış içinde yaşayan, mutlu bir Türkiye’dir. Terörsüz Türkiye, muazzam bir kardeşlik ve kucaklaşma sahnesi olacak; başarılı, müreffeh ve güçlü Türkiye’nin işaretidir.
Elbette PKK’nın kurucu önderliğinin son görüş ve kanaatleri mutlaka alınmalı; konuyla ilgili günlerdir yapılan kısır tartışmalar sonlandırılmalıdır. İmralı ile Edirne arasında ithaf edilen çarpık tartışmalarla, terörsüz Türkiye hedefini baltalamaya çalışan bazı medya kuruluşlarının ve sözde uzmanların nerelere hizmet ettiklerini gayet iyi biliyoruz. Hem Öcalan’ın hem de Demirtaş’ın arasına mayın döşeyerek terörsüz Türkiye adımlarını kösteklemeye çalışanların niyetleri ve potansiyelleri açıkça görülmektedir. Hiç kimsenin bu oyuna gelmeyeceğini değerlendiriyoruz
Meclis'te kurulan komisyondan seçilecek milletvekillerinin İmralı'ya giderek ilk ağızdan ve ilk elden ihtiyaç duyulan mesajlar alması süreci güçlendirecektir. MHP böyle bir heyete katılmaya hazırdır. Korkuya, kaygıya, çekinmeye veya çelişkiye düşmeye gerek yoktur. Bugüne kadar İmralı, sözünü tutmuş ve yaptığı açıklamaların arkasında durmuştur.
PKK’nın, başka bir cinayet ve melanet bedenine girerek varlığını sürdürmesi; “Terörsüz Türkiye” ve “Terörsüz Bölge” hedefiyle bütünüyle çelişecektir. Türkiye’mizin ve Suriye’nin siyasi ve toprak bütünlüğüne yönelik oluşabilecek yakın tehlikenin birebir takibiyle birlikte, sahada önüne geçilmesi akut bir ihtiyaç olarak karşımızdadır.
Şunu da herkesin bilmesinde yarar görüyorum: Milliyetçi Hareket Partisi ile Cumhur İttifakı arasında “Terörsüz Türkiye” hedefi etrafında ne bir görüş ayrılığı ne de siyasi bir ihtilaf söz konusudur.
Ne var ki, Cumhur İttifakı’nda sürekli kriz varmış gibi gösterenler, “çatlak var” demekten bıkmadılar; “çerçeve kırıldı”, “kopuş olacak”, “bitti, bitiyor” yalanlarından hiç vazgeçmediler.