'İnsan DNA'sında uzaylı izi' iddiası: Bilim dünyası ikiye bölündü

Araştırmacı Dr. Max Rempel, 581 aileyi incelediği çalışmasında milyonlarca insanı etkileyebilecek büyük gen bölümlerinin insan DNA'sına "eklenmiş" gibi göründüğünü ileri sürdü. Bunların da uzaylılara ait olabileceği iddia ediliyor.

KAYNAK:
Murat Makas
|
GİRİŞ:
06.10.2025
saat ikonu 09:55
|
GÜNCELLEME:
06.10.2025
saat ikonu 09:55

Yeni bir araştırma, insan 'sında uzaylıların manipülasyonuna dair kanıtlar bulduğunu iddia ediyor. Bulgulara göre, milyonlarca insanı etkileyebilecek büyük gen bölümleri insanlara "eklenmiş" gibi görünüyor.

DNA Rezonans Araştırma Vakfı'nın kurucusu ve CEO'su, aynı zamanda çalışmanın yazarı Dr. Max Rempel, "Söz konusu keşif doğrulanırsa insan ırkının geleceğine dair anlayışımızı kökten değiştirebilir" ifadelerini kullandı.

EBEVEYN KÖKENLİ OLMAYAN DNA DİZİLERİ

Henüz hakem değerlendirmesinden geçmemiş olan çalışmada, 1.000 Genom Projesi kapsamındaki 581 tam aile incelendi ve Rempel, 11 ailede "ebeveynlerden hiçbirine ait olmayan büyük DNA dizileri" bulduklarını öne sürdü.

'İnsan DNA'sında uzaylı izi' iddiası: Bilim dünyası ikiye bölündü

Üstelik bazı çocukların 1990 yılından önce doğmuş olması, genetik eklemelerin 2013'te geliştirilen CRISPR gibi insan kaynaklı gen düzenleme teknolojileriyle açıklanamayacağını gösteriyor. Ancak Rempel, bulgularının ön aşamada olduğunu ve daha titiz analizler gerektiğini belirtti.

"Henüz kesin bir kanıt yok. Çünkü daha iyi veri setlerine ihtiyacımız var ve bunlar sadece onay alındıktan sonra elde edilebiliyor. Bu da zaman ve çaba gerektiriyor" diyen Rempel, yine de sonuçların çarpıcı olabileceğini düşünüyor:

"İnsanlık genetik bir dönüşüm geçiriyor olabilir. Eğer doğrulanırsa, hangi insanların DNA'sı taşıdığını tespit etmek yani melezleri tanımlamak mümkün olabilir."

Araştırmacının hipotezi, uzun süredir UFO meraklıları ve komplo teorisyenleri arasında dolaşan iddialarla örtüşüyor. Bazıları, Nazca mumyaları gibi örneklerin hem insan hem uzaylı DNA'sı taşıdığını öne sürmüştü. Rempel'in bulguları doğrulanırsa, bu tür teorilere bilimsel bir dayanak kazandırabileceği yorumu yapıldı.

'İnsan DNA'sında uzaylı izi' iddiası: Bilim dünyası ikiye bölündü

NASA VE PENTAGON UZAYLILARLA İLGİLİ NE DEDİ?

Ancak NASA ve Pentagon uzaylı yaşamın varlığına dair hiçbir kanıt bulunmadığını resmen açıklamış durumda.

Rempel ayrıca 23andMe gibi genetik test hizmetlerini kullanan ve kendilerini "uzaylılar tarafından kaçırılmış" olarak tanımlayan kişilerin sonuçlarını da inceledi. Bazı ailelerde ebeveyn dışı genetik işaretçiler görülürken diğerlerinde bulunmadı.

Rempel, mevcut ticari genotipleme testlerinin bu tür olağanüstü iddiaları doğrulamak için yeterince hassas olmadığını, bunun yerine tam genom dizileme (WGS) veya yeni nesil dizileme (NGS) teknolojilerinin kullanılmasını savunuyor. Araştırmacıya göre "uzaylılarca kaçırıldığını" iddia eden gönüllü ailelerden alınacak DNA örnekleriyle yapılacak yüksek çözünürlüklü analizler, uzaylı eklemelerini kesin biçimde belirleyebilir.

'İnsan DNA'sında uzaylı izi' iddiası: Bilim dünyası ikiye bölündü

Gelecekteki çalışmaların, genetik modifikasyonların bir sonucu olarak insanların telepati gibi olağanüstü yetenekler geliştirmesi gibi şaşırtıcı olasılıkları ortaya çıkarabileceğini öne sürdü. Ayrıca Rempel, hücre kültürünün neden olduğu yapay sonuçlardan kaçınmak için yüksek kaliteli, kültürlenmemiş genetik verilere duyulan ihtiyacı da vurguladı.

"Çoğu kamuya açık DNA veritabanı, kültürlenmiş hücrelerden elde edilen eski verileri içerir. Kültürleme, genomik değişikliklere yol açabileceğinden, bu sonuçları kanıt olarak kabul edemeyiz" diyen Rempel, daha fazla araştırma yapmak için fon ve kamuya açık DNA veritabanlarına erişim sağlamayı umduklarını belirtti.

Rempel'in çalışmaları tartışmalı olsa da, kendisi bunun gerçek bilimsel merakın bir sonucu olduğunu savunuyor.

'İnsan DNA'sında uzaylı izi' iddiası: Bilim dünyası ikiye bölündü

İDDİALARIN DOĞRULANMAYA İHTİYACI VAR

UFO araştırmacıları da dahil olmak üzere şüpheciler, çalışmaya karşı dikkatli olunması gerektiğini vurguladılar.

Portraits of Alien Encounters Revisited kitabının yazarı Nigel Watson örneklem büyüklüğünün küçük olduğunu ve "uzaylı kaçırılma deneyimlerinin" çeşitli dünyevi nedenlerden kaynaklanabileceğini belirtiyor: "Bu anlatımlar doğrulanmadan DNA hakkında sonuç çıkarmamalıyız."

Watson, teknik hatalar veya bilinmeyen biyolojik mekanizmaların da bu anomalileri açıklayabileceğini eklerken, yine de "Eğer kanıtlanırsa, bu bir uçan daire bulmak kadar sarsıcı olur" diyerek çalışmanın önemine dikkat çekti.

ETİKETLER
#takipçi
#uzaylı
#genetik
#dna
#Genetik Manipülasyon
#Komplo Teorisi
#Teknoloji
YorumYORUM YAZ
Uyarı
Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.