Türkiye'nin yaşadığı en büyük felaketlerden biri olan Marmara Depremi'nin üzerinden 26 yıl geçse de depremzedelerin yüreğindeki sızı tazeliğini koruyor. Bu kişilerden biri de depremi yaşadığında 32 yaşında olan ve kardeşi başta olmak üzere yeğenleri, amcaları ve yengelerinin de aralarında olduğu ailesinden 12 kişiyi kaybeden Emin Güler...
Deprem gerçeğiyle 17 Ağustos'ta tanıştığını belirten Güler, 45 saniyenin bitmek bilmediğini söyledi. Sarsıntının ardından sokağa çıktığında gördüğü manzarayı unutamadığını dile getiren Güler, "Sokağa çıktığımızda her yer yıkılmıştı, toz bulut içindeydi. Cehennemi düşünsek herhalde böyle bir şey düşünürdük. Diğer kardeşlerime bakmak için yürüyerek Çiftlik Mahallesi'ne gittim. Her gittiğim ev yıkıktı. Küçük kardeşimin evi çok kötü yıkılmıştı" dedi.
Günlerce enkaz başında yakınlarını beklediğini ifade eden Güler, o anları şöyle anlattı:
"Mobilyacıyım. İşimden dolayı biraz takım, taklavat malzemelerim vardı. Her gün o malzemelerle küçük kardeşimizin yıkılan binasına gidiyorduk. 'Bugün mü çıkar? Sağ mı çıkar?' diye düşünüyorduk. Hatta kendisinin küçük bir çocuğu vardı, yeğenim 5 yaşındaydı. Ben, 'En azından çocuk çıkar' diye düşünmüştüm. O küçük. Hani bir köşede boşluk kalmıştır, oraya girmiştir diye. O da çıkmadı" diyerek gözyaşlarına hakim olamadı.
17 Ağustos gecesi hissettiklerini de paylaşan Emin Güler, "Deprem tecrübemiz yoktu fakat sallandığımızda ben ilk saniyelerde uyandım ve 'Deprem oluyor' dedim. Fakat çok kötü sallanıyordu. Yani ben bir depremin bu derece yana, sağa, sola, yukarı, aşağı etkileyeceğini düşünmezdim derken elektrikler gitti. Tabii korku, panik içindeydik. Yıkılacak mıyız, dışarı mı çıkalım, içerisi daha mı muhafazalı karar veremiyorsunuz. Sonra Harbiş sitesinin yıkım sesi geldi. Ben çatı göçtü zannettim, kiremit sesi geliyor böyle. Camdan baktığımda böyle toz bulutuydu, böyle 50-100 metre aramız vardı siteyle. O zaman daha çok durumun ciddiyetini anladım. Tabii panik halindeydik, mantıklı düşünemiyorduk. Yatalım mı, kalkalım mı, koşalım mı, alt kata mı inelim? Bilemiyorduk."