Samsun'un Bafra ilçesinde günler önce yaşanan kazanın altından çıkanlar dehşete düşürdü. Gezmeye çıkan Kıyak ailesinin bulunduğu araç aniden Kızılırmak Nehri'ne uçtu. Araçta bulunan Gülşah Kıyak ve 3 yaşındaki oğulları Alperen Kıyak boğularak can verirken, doktor baba Serdar Kıyak kıyafetleri bile ıslanmadan kendini kurtardı. Olay kaza gibi görünse de ortaya çıkan her detay tüyler ürpertti. Eşi ve oğlunu kurtarmak için herhangi bir çabasının olmadığını söyleyen görgü tanığının ardından cani babanın da ifadesi ortaya çıktı. Oğlunu kabullenemeyen doktor baba ifadesinde yasak aşkını itiraf etti. İşte detaylar...
SABAH'ın edindiği bilgilere göre; Kıyak yaklaşık iki yıldır aynı hastanede çalışan psikolog D.C. ile ilişki yaşıyordu. Kıyak'ın ifadesinde "Eşim Gülşah, 12 Temmuz'da D.C. ile mesajlaşmalarımı yakaladı ve tartıştık. Boşanmak istedi ama konuşup konuyu kapattık" dedi. Kıyak, olay günü ise balık restoranına gitmek için eşi ve çocuğuyla yola çıkmış, yol boyunca eşine "kral mezarlarını göstereceğini" söylemişti.
Ölen kadının arkadaşlarıyla yaptığı mesajlaşmalarda, Serdar Kıyak'ın oğlunu kabullenmediği ve eşini tehdit ettiği ortaya çıktı. Ayrıca doktorun son iki yıldır psikolojik tedavi gördüğü ve ilaç kullandığı öğrenildi.
Zanlı Kıyak ifadesinde "Virajı alamadık, nehre uçtuk. Sonrasında ben kurtuldum ama tekrar suya girip onları kurtarmaya çalıştım" dedi. Ancak bir görgü tanığı "Sudan çıktı kenarda bekledi. Kurtarmaya yönelik çabası olmadı" şeklinde ifade verdi.
Serdar Kıyak'ın cüzdanı ve cep telefonunun yanında olması, olaydan sonra çekilen görüntülerde üzerinin ve saçlarının kuru olması, olaydan önce araçtan inip, aracı Kızılırmak'a itmiş olabileceği iddialarını güçlendirdi.
Kıyak'ın eşi ile aralarında çocuk konusunda tartışmalar yaşandığı ve çocuk istemediği, doğduktan sonra da çocuğu kabullenmediği, Gülşah Kıyak'ın arkadaşları ile olan yazışmalarında eşi ile tehdit boyutunda tartışma yaşadıklarına dair konuşmalar olduğu belirlendi.
Serdar Kıyak'a kazadan sonra babası Yüksel Kıyak'ın evlerinde Gülşah ile ortak kullandıkları çalışma odasının kapısını kilitleyerek Gülşah'ın anne, babası ve ailesini içeriye almaması da soruldu.
Doktor, odada ruhsatlı av tüfeği ve havalı tabancalar bulunduğunu, Gülşah'ın ailesinin kendisine zarar vermesinden korktuğu için bu eylemi gerçekleştirdiğini öne sürdü.