Kategoriler
UYGULAMALAR
İstanbul
43 yaşındaki harita mühendisi Mehmet Ulucan, İskilip’in Kuruçay mevkiinde yer alan yaklaşık 250 metrekarelik arazisinde katma değerli bir ürün yetiştirmek için birçok araştırma yaptığı. Yapılan analizler neticesinde bölge iklim şartlarının Safranbolu ile benzer özellikler taşıdığını fark eden Ulucan küçük tarlasına safran ekti. Dünyanın en pahalı baharatı olarak bilinen safranın ilk hasadını gerçekleştiren üretici ilçede yaşayan vatandaşların da bu ürünle tanışarak yetiştirmesi için destek sağlamak istediğini ifade etti.

Safrandan yaptığı çay ve reçeli, tarlasını ziyaret eden İskilip Belediye Başkanı İsmail Çizikçi ile vatandaşlara ikram eden Ulucan, "Kırsal kalkınma üzerine nasıl bir çalışma yapabiliriz derken safran bitkisi karşımıza çıktı" ifadelerini kullandı.

Safran bitkisini yetiştirirken sadece can suyu verdiğine dikkat çeken Ulucan, "Doğup büyüdüğüm bu topraklarda ne yapabiliriz, kırsal kalkınma üzerine nasıl bir çalışma yapabiliriz, derken safran bitkisi karşımıza çıktı. Safran bitkisiyle ilgili bir araştırma yaptık. Bizim bu bölgede Anadolu safranının ne kadar değerli olduğunu tespit ettik. İran safranı, İspanyol safranı, Özbek safranı gibi değişik safran türleri var. Ama Anadolu safranı çok daha kaliteli bir ürün. Bunun üzerine ekmeye karar verdik. Karar verdikten sonra kendimize ait olan tel örgülü bir bahçede 200-250 metrekarelik bir alanda 20 kilo tohumla birlikte 23-24 Ağustos tarihinde dikimini gerçekleştirdik. Dikimi yaptıktan sonra sadece can suyu verdik" dedi.

Tarlasında yetiştirdiği safrandan birçok farklı ürün elde ettiğini belirten Mehmet Ulucan, "Bu ürünün en büyük özelliği toprak ayırt etmemesi, direne edilmiş topraklarda yetişmesidir. Çünkü sulu arazilerde verimi düşük oluyor. O yüzden bizim kırsal bir arazimiz, kıraç bir arazimiz var. Daha sonra hiç su vermeden bu ürünü yetiştirmeye çalıştık. İlk hasadımızı 28 Ekim’de yaptık. Bu safran soğan ailesinden olan bir yapısı var. Bu soğanı diktiğimizde üç yıl bize ürün veriyor. Üç yıl boyunca biz aynı safrandan ürünlerini alıyoruz. Sadece bunun işte kışın gübrelemesini yaparsak onu yapıyoruz. Bahar vakti geldiğinde ot temizliklerini yapıyoruz.

Tekrar bir sonraki ekim sonu kasım başına tekrar hasat yapıyoruz. Üç yılın sonunda bu safran soğanları ömrünü tamamlıyor. Ürettiğimiz safranın reçelini yaptık, çayını yaptık ve lokumunu da yapmayı düşünüyoruz. Bununla ilgili de çalışmalarımız var. Şimdi çok daha yoğun bir talep görüyor. Bunun gramı toptan 500 TL'ye satılıyor. Bugün Mısır çaresine kapalı çarşıya gittiğimizde, bizim ürettiğimiz Anadolu safranının gramı 750-800 TL civarında, İran safranı 400 TL, İspanyol safranı 500 TL civarında satılıyor" şeklinde konuştu.

Çorum İskilip’teki iklim şartları ile safranın ana vatanı olan Safranbolu’nun ikliminin benzer olduğuna dikkat çeken Ulucan, "Bizim buradaki amacımız İskilip’te yeni bir kırsal kalkınma modeli oluşturmak. Biz eğer bu safranı, bu topraklarda, bu coğrafyada oluşturabilirsek daha fazla insanın faydalanmasını istiyoruz. Bu konuda da bunu yapacak düşünen herkese yardımcı olmayı düşünüyoruz. Safranın ana vatanı Safranbolu olarak geçiyor.

Coğrafi olarak, iklim olarak incelediğimiz zaman hemen hemen aynı iklim kuşağında yer alıyoruz. Yıllık yağış ortalamamız, hemen hemen aynı. Karlı gün sayımız aynı, güneşlenme gün sayımız aynı. O topraklarda yetişen ürünü bu topraklarda yetiştireceğimizi gösterdik. Bir ürünü elde ettik. İnşallah İskilibimiz için, bizimiz için ve hepimiz için iyi olur" diye konuştu.