Günümüzde sağlıklı yaşlanma, sadece uzun yaşamak değil aynı zamanda yaşam kalitesini koruyarak yaşlanmak anlamına geliyor. Bu noktada omega-3 yağ asitleri, vücudun pek çok fonksiyonunda rol oynayan ve yaşlanmayla mücadelede önemli katkılar sağladığı bilimsel çalışmalarla ortaya konulmuş besin ögeleri arasında yer alıyor.
Bilimsel veriler, omega-3 yağ asitlerinin hem biyolojik hem de fonksiyonel yaşlanma sürecini yavaşlattığını ortaya koyuyor.
Omega-3 yağ asitleri, çoğu balık türünde, cevizde, keten tohumunda ve semizotunda bulunan, vücudun kendi başına üretemediği ancak dışarıdan alınması gereken temel yağ asitleridir.
EPA (eikosapentaenoik asit), DHA (dokosaheksaenoik asit) ve ALA (alfa-linolenik asit) olmak üzere üç türde bulunur.
Bu yağ asitleri kalp sağlığından beyin fonksiyonlarına kadar pek çok alanda olumlu etkiler gösterir.
Harvard T.H. Chan School of Public Health tarafından yürütülen 2021 tarihli geniş çapta bir çalışma, omega-3 seviyelerinin yüksek olduğu bireylerde biyolojik yaşlanmanın daha yavaş seyrettiğini ortaya koydu.
Telomer uzunluğu ücretinde yapılan analizlerde, omega-3 tüketiminin telomer kısalmasını yavaşlattığı tespit edildi.
Telomerler, DNA’nın uç kısımlarında yer alan yapılardır ve yaşlanmayla birlikte kısalmaları şekillenmektedir.
Ayrıca 2022 yılında "The Journals of Gerontology" dergisinde yayınlanan bir başka çalışma da omega-3 yağ asitlerinin enflamasyonu azaltarak yaşlanmanın getirdiği kronik hastalıkların riskini düşürdüğünü ortaya koydu.
Yaşlanmanın en çarpıcı etkilerinden biri bilişsel fonksiyonlarda azalma olarak görülür. DHA, beynin yapısında yoğun olarak bulunan bir omega-3 türüdür. 2020 yılında Alzheimer's & Dementia dergisinde yayınlanan çalışma, düzenli omega-3 alan bireylerde Alzheimer hastalığı gelişme riskinin yüzde 20 daha az olduğuna işaret etti.
Omega-3 aynı zamanda cilt sağlığını da destekleyerek yaşlanma belirtilerinin azalmasına yardımcı olur. Anti-inflamatuvar etkisi sayesinde ciltteki elastikiyet kaybını, kuruluğu ve ince çizgilerin oluşmasını geciktirebilir.
Journal of Clinical and Aesthetic Dermatology dergisindeki 2019 tarihli yayın, omega-3 takviyesi alan bireylerde cilt bariyer fonksiyonlarının güçlendiğini ortaya koymuştur.
Hacettepe Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Erdal Kara, konuyla ilgili olarak şu açıklamayı yapıyor:
“Omega-3 yağ asitleri, hem sistemik inflamasyonu azaltarak hem de oksidatif stresi baskılayarak yaşlanmanın hızını düşürmektedir. Ancak bu etki, düzenli ve yeterli miktarda tüketimle mümkün olur. Haftada en az 2 kez yağlı balık tüketimi önerilir."
Her ne kadar omega-3 yaşlanmayı yavaşlatmada çok yönlü faydalar sunsa da, takviye olarak kullanılmasında dikkatli olunmalıdır.
Kan sulandırıcı ilaçlarla etkileşime girebileceği gibi, fazlası mide bulantısı veya sindirim sorunları yaratabilir.
Bu nedenle takviye kullanımı mutlaka hekim kontrolünde olmalıdır.