Yaklaşık bir asır önce, Türk semalarında havalanacak uçakları üreten öncüler, bürokratik ve siyasi engellemelere maruz kalarak bağımsız olma yolunda hayallerini yarıda bırakmak zorunda kaldı. Kapısına kilit vurulan fabrikalar, uçmasına izin verilmeyen uçaklar ve yok olup giden projeler…Cumhuriyet’in ilk yıllarında Nuri Demirağ ve Vecihi Hürkuş’un attığı cesur adımlarla başlayan Türk Savunma Sanayi, bugün Baykar’ın geliştirdiği SİHA’lardan, TUSAŞ’ın ürettiği Hürjet ve Anka-3’e, Aselsan’ın elektronik harp sistemlerinden ROKETSAN’ın milli füze ve roketlerine; Milli Muharip Uçağımız KAAN’a kadar uzanan bir bağımsızlık hikâyesinin temellerini oluşturdu. Dışa bağımlılıktan yüksek teknolojiye uzanan bu yolculuk, engellerle dolu olsa da Türkiye’yi savunma sanayinde küresel bir aktöre dönüştürdü. İşte Türkiye’nin zorlu, meşakkatli ve engellerle mücadele ettiği ve sonunda zirveye çıktığı tarihi süreç…