Şırnak ve Zaho Üniversitelerinden Umut Veren İş Birliği

GİRİŞ:
2025-05-12
saat ikonu 09:00
|
GÜNCELLEME:
2025-05-12
saat ikonu 09:00

Geçtiğimiz günlerde Şırnak Üniversitesi’nin ev sahipliğinde ve Zaho Üniversitesi’nin katkılarıyla gerçekleştirilen Habur Dış Ticaret ve Lojistik Kongresine katılma imkânım oldu. Etkinliğin başından sonuna kadar şunu açıkça hissettim: Bu topraklarda artık sadece ticaret değil, fikir de sınır ötesine geçiyor. Ve bu geçiş, bölgenin geleceği için en az ekonomik mallar kadar kıymetli.

Ayrıca bu kongreyi farklı kılan birçok unsur vardı. Öncelikle, Zaho Üniversitesi’nden gelen çok sayıda değerli akademisyenin katılımı, sadece bir temsiliyet değil, gerçek anlamda içerikli ve yapıcı bir katılım niteliğindeydi. Akademisyenlerin ortaya koyduğu analizler, tartışmalar ve öneriler, bu iş birliğinin ne kadar verimli bir zemine oturduğunu gösterdi. Şırnak Üniversitesi de bu süreci titizlikle yönetti ve iki üniversite arasında güçlü bir entelektüel köprü kurulduğunu görmek beni fazlasıyla memnun etti.

Elbette kongrenin en stratejik başlıklarından biri Kalkınma Yolu Projesiydi. Basra Limanı’ndan başlayıp Türkiye üzerinden Avrupa’ya uzanacak bu hat, sadece bir transit güzergâh değil; bir vizyon projesidir. Kongrede bu projenin bölgeye, Habur’a, Şırnak’a, Zaho’ya ve elbette Türkiye-Irak ilişkilerine nasıl ivme kazandırabileceği tüm yönleriyle tartışıldı. Benim için en dikkat çekici nokta ise, bu projenin artık sadece merkezî karar vericiler nezdinde değil, akademik ve yerel paydaşlar tarafından da sahiplenilmeye başlanmış olmasıydı.

Kongrede dile getirilen temel sorunlar ise oldukça tanıdık ama bir o kadar da çözülmeye açık başlıklardı:

  • Gümrük işlemlerinde yaşanan tıkanıklıklar,
  • Lojistik altyapının zayıflığı,
  • Dijitalleşmenin henüz istenilen düzeye ulaşamaması,
  • İnsan kaynağı eksiklikleri ve kapasite sorunları.

Ancak bu kez fark şu: Bu sorunlar yalnızca tespit edilmedi, çözüm önerileriyle birlikte masaya yatırıldı. Ve her öneri, hem Türkiye hem Irak tarafını ilgilendiren bir ortak akıl çerçevesinde ele alındı. Bu da bize gösteriyor ki artık bölgenin meselelerine sadece Ankara’dan ya da Bağdat’tan değil, Şırnak’tan ve Zaho’dan da çözümler üretiliyor.

Etkinlikte emeği geçen herkesi yürekten kutluyorum. Özellikle yakın ilgi ve alakasından dolayı başta Şırnak Üniversitesi rektörü Sn. Prof. Dr. Abdurrahim Alkış'a ve kıymetli öğretim üyeleri Doç. Dr. İbrahim Hüseyni hocama, Doç. Dr. Sedat Çelik hocama, Doç. Dr. Ramazan Vedat Sönmez hocama ve tabi çalışmanın baş mimarı Dr. Öğr. Üyesi Şahin Nas hocama ilgi ve emekleri için teşekkür etmek istiyorum. Yine bazı iş insanlarının kongreye sağladığı özel destek ve etkinlik boyunca gösterdikleri samimi ilgiden de bahsetmeden geçemeyeceğim. Onların katkısı, sadece bir kongreye verilen destek değil; bölgeye duyulan aidiyetin ve sorumluluğun açık bir göstergesi oldu benim için. Ayrıca Zaho Üniversitesi Rektörü ve kıymetli akademisyenlerine de ilgilerinden dolayı teşekkür ederim. Tabi tekrar bir araya gelme imkanı bulduğumuz Hacettepe Üniversitesinden Prof. Dr. Doğan Nadi Leblebici ve Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesinden Prof. Dr. Hikmet Kavruk ve Iğdır Üniversitesinden Prof. Dr. Aktan Sevinç hocama ve adını hatırlayamadığım ve unuttuğum tüm kıymetli hocalarıma tekrar muhabbetlerinden dolayı en derin hürmetlerimi sunarım.

Ayrıca Şırnak Üniversitesi’nin bu örnek girişimi, üniversitelerin salt eğitim veren kurumlar değil, bölgesel kalkınmanın stratejik aktörleri olabileceğini hepimize hatırlattı. Zaho Üniversitesi ile kurulan bu ortaklık ise gelecekte daha büyük projelerin ve kalıcı iş birliklerinin habercisidir.

Ben bu kongreden umutla ayrıldım. Çünkü gördüm ki, artık Habur sadece bir geçiş kapısı değil; aynı zamanda akıl, iş birliği ve kalkınma vizyonunun da kapısı haline gelmekte ve inanıyorum ki bu kapı aralanırsa, sadece ticaret değil, barış ve refah da bu bölgeden geçer. Özellikle örgütün şu günlerde silah bırakması bu kadarda gündemde iken, bu adım daha da kıymetli hale gelecek.