Gündem dalgası...

GİRİŞ:
2025-06-28
saat ikonu 23:59
|
GÜNCELLEME:
2025-06-29
saat ikonu 00:38

Geçtiğimiz günlerde CHP’nin şaibeli kurultay haberleri üstüne editör arkadaşlarımla analize daldık. Malum, son 15 yılda "Nasıl bir zamanda bu mesleği yapıyoruz!" diyecek cinsten olaylara şahit olduk…

Sonra bir ara ağzımdan şu kelimeler çıktı:

“Muharrem İnce de cumhurbaşkanı adayı olmuştu değil mi?”

Evet olmuştu. Mitingde sahnede bisiklete bile binmişti….

Politik girizgah yaptım ama subliminal mesajım bambaşka…

Bilgi akışı ve kirliliği içerisinde ne denli sağlıklı ruha sahip olabiliriz diye hiç düşündünüz mü?

Gazetecilik, çoğu zaman sadece bilgiye ulaşmak değil, bilgiyle birlikte bir hakikati de kovalamaktır. Herkes bir şey söylüyor. Ama kimse gerçekten bir şey demiyor.

Biz gazeteciler, zaman zaman kendimizi olaylar karşısında değil, o olayların gölgesinde yaşarken buluyoruz.

Fakat asıl soru şu: Biz tüm bu dalgaların içinde nasıl ayakta kalıyoruz?

Hatırlamak zorunda bile olmadığımız bazı detayları hatırladığımızda, aslında neyi kaybettiğimizi fark ediyoruz: Zihinsel filtremizi.

İnsan, sürekli değişen gündemin içinde sabit kalamaz.

Bir yerde ya duyarsızlaşır, ya da kendi iç sesini kaybeder.

İşte tam da bu yüzden, gündemden önce kendimizi güncellemeliyiz.

Zihinsel detoksa, duygusal filtrelemeye, dijital sessizliklere ihtiyacımız var.

Çünkü bilgi çok ama anlam az.

Ve bazen hiçbir şey söylemeyen bir sessizlik, her şey söyleyen bir kalabalıktan daha güvenilirdir.