Tgrt Haber
Kuryelere düzenleme geliyor: Teslimat süresi kalkıyor! Sabıka kaydı da aranacak

Özellikle pandemi sonrası kullanımında artışa geçen eve yemek ve gıda siparişleri beraberinde bazı sorunları getirdi. Motokurye işinin ağırlığından dolayı çok sık eleman değişiminin getirdiği asayiş problemleri başlıca sıkıntıların arasındaydı. Bunun yanı sıra 'teslimat süresi' kısıtı sebebiyle aşırı hız yapan motokuryelerin trafik kurallarını hiçe sayması da şikayetlerin başında. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı yeni çalışmayı hazırlıyor.

MAKUL SÜRE GELİYOR

Motokuryelerin zamanla yarışırken trafik kurallarını ihlal etmesinin de önüne geçmesi için makul  süre ayarı yapılacak. Tahmini yetiştirme süre sınırı uygulanmayacak. Firmalar taşıma süresi sözü veremeyecek. Makul bir sürede teslimat sağlanacak.

SIKINTILI ADRESLERE AYAR, KİŞİSEL BİLGİLERE KORUMA

Adres konusunda sorunlu alanlara kurye gönderisi yapılmayacak. KVKK kapsamında, gönderici ve alıcı bilgilerinin gizliliğini sağlayacak. Alıcısına teslim edilmeyen gönderiler, aynı sürede gönderen kişi ya da kuruma geri gönderilecek.

HERKES MOTOKURYE OLAMAYACAK, SABIKA KAYDINA BAKILACAK

Motokurye olmak kolay olmaktan çıkarılacak. Kullanılan taşıtlar Ulaştırma Bakanlığına bildirilecek ve kayıt dışılığın önüne geçirilmesi önlenecek. Yetki belgesi şartı aranacak, kuryelerde şehir içi veya komşu iller arası faaliyet göstermek için P1 ve tüm illerde faaliyet göstermek için P2 yetki belgesi alınması zorunlu olacak. Yetki belgelerine kaydedilecek motosiklet ve mopedler 10 yaşından, asgari kapasiteyi sağlayacak kamyonet ve otomobiller ise 20 yaşından büyük olmayacak.

Motokuryelerin vatandaşla birebir temasta olmasından kaynaklı kurye olmak isteyenlerde belirli suçlardan hükümlü olmama şartı aranacak. yemek kuryeliği yapan işletmelerde, tek parçada en fazla 20 kilogram ağırlığı veya 100 desimetreküp hacminde olan ve kargo niteliği taşımayan ürünler taşınabilecek.

#r-2976217,2976219#

7 Ekim 2024
Ayı saldırısında gözlerini kaybetti! Gördüğü son görüntü tüyler ürpertici

Dan Bigly, Alaska'da yürüyüş yaparken trajik bir şekilde kör kalmasına neden olan vahşi ayı saldırısından kurtulmasının tüyler ürpertici ayrıntılarını özel bir röportajda paylaştı.

Bigly'nin Alaska'da balık avından dönerken bir boz ayının korkunç gazabına uğramasının ve neredeyse hayatını kaybedecek noktaya gelmesinin üzerinden 20 yıl geçti.

Yüzünden ısıran ayının kaba kuvveti Bigly'nin kör kalmasına neden oldu. Bu travmatik deneyimi samimi bir röportajda anlatan Bigly, ayının gördüğü son şey olduğunu ve bu olaydan sonra görme yetisini kaybettiğini tüyler ürpertici bir şekilde ifade etti. Ayıyı hala rüyalarında gördüğünü söyledi.

Bigly, "Biliyorsunuz, o zamanlar bunun gözlerimle göreceğim son şeylerden biri olacağını, tekrar tekrar ve rüyalarımda ve bilirsiniz, gün boyunca, aylar, haftalar hatta yıllar boyunca her gün göreceğim bir şeyin zihnime kazınacağını fark etmemiştim.” ifadelerini kullandı.

"AYININ ÖTESİNE GEÇMEK"

ABD'nin Alaska eyaletinde bulunan Anchorage'da ikamet eden Bigly, yaşadığı çetin olayla boğuşmanın hala zor olduğunu dile getiriyor. Anılarını kaleme alarak ve hikayesini paylaşarak bu travmatik olayları yeniden hatırlamanın eski yaralarını nasıl hafiflettiğini anlattı:

"Ama dürüst olmak gerekirse, kitabı yeniden yazmanın ve hikayeyi bu kadar geniş bir şekilde paylaşmanın daha kolay hale geldiği şeylerden biri. Bence daha büyük cevap şu ki, hayatım büyüdükçe engelim de küçülüyor ve gerçekten, hayatım ne kadar büyürse, yaşadığım travma da o kadar küçülüyor ve çok tatmin edici ve harika bir hayat yaşamaya devam ettim. İşte tüm hikaye bununla ilgili: Ayının ötesine geçmek.”

Bu çileli süreç boyunca hayatta kalmasını sağlayan sırrı paylaşan Bigly:

"Yaşam mücadelesi vereceğimi hemen anladım. Hayatta kalabilir miyim bilmiyorum ama hayatta kalırsam nasıl bir durumda olacağım, ne tür zorluklarla karşılaşacağım ya da ne tür acılara katlanacağım konusunda hiçbir fikrim yok..."

"O anda fark ettim ki, olabilecek en kötü sonuç, gelecekte bir gün geriye dönüp baktığımda yaşamayı seçtiğim için pişmanlık duyma ihtimalim. Kendimle bir anlaşma yaptım ve geriye dönüp bu kararı sorgulamaya asla izin vermeyeceğimi söyledim. O noktadan sonra hayatım her seferinde küçük bir adım ilerlemekten ibaret olacaktı.” ifadelerine yer verdi.

#r-2940301,2962839#

9 Ekim 2024
2024 faturası belli oldu: Yeni yılda kamu konutları kira bedelleri ne olacak?

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca hazırlanan Milli Emlak Genel Tebliği, Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlandı. Tebliğ ile Kamu Konutları Kanunu ile Kamu Konutları Yönetmeliği kapsamındaki kamu konutlarının 2024 yılı aylık kira bedellerinin tespitine ilişkin usul ve esasları belirlendi. Yurt içinde bulunan kamu konutlarından aylık her bir metrekare için kerpiç, ahşap, bağdadi ve benzeri konutlarda metrekaresi 5,66 lira, kalorifersiz konutlarda metrekaresi 8,85 lira, kaloriferli konutlarda metrekaresi 11,61 lira kira bedeli alınacak.

Bu kira bedellerine ek olarak, aylık her bir metrekare için kaloriferci, kapıcı ya da her ikisinin de kurum ve kuruluşlarca karşılandığı konutlardan alınacak ilave kira bedeli metrekaresi 1,36 lira olarak belirlendi. Elektrik ve su bedellerinin kurum ve kuruluşlarca yapılan gerçek giderler dikkate alınarak kullanıcılarından tahsil edilmesi esas olacak.

Bununla birlikte, sayaçların ayrılmasının mümkün olmaması nedeniyle elektrik, su ya da her ikisinin hizmet binası veya fabrika tesislerinden karşılandığı konutlardan, bu tebliğdeki kira bedellerine ek olarak, aylık her bir metrekare için elektrik sayacının ayrılmasının mümkün olmaması halinde metrekaresi 2,58 lira, su sayacının ayrılmasının mümkün olmaması halinde metrekaresi 2,24 lira, elektrik ve su sayacının her ikisinin de ayrılmasının mümkün olmaması halinde metrekaresi 4,81 lira, konutlarda kullanılan suyun, şehir şebekesi dışında kuyu, artezyen, kaynak suyu ve benzeri su kaynaklarından karşılanıyor olması halinde metrekaresi 1,2 lira ilave kira bedeli alınacak.

KALORİFERLİ KONUTLAR

Kamu Konutları Kanunu ile Kamu Konutları Yönetmeliği kapsamındaki kurum ve kuruluşların yurt içindeki kaloriferli konutlarından yakıtı kurum ve kuruluş tarafından tedarik edilenlerde oturanlardan ısı pay ölçer veya kalorimetre cihazı montajı yapılmamış konutlarda, her bir metrekare için 4,64 TL yakıt bedeli tahsil edilecek.

Isı pay ölçer veya kalorimetre cihazı montajı yapılmış konutlarda, yakıt bedelinin üç katını geçmemek kaydıyla, bağımsız bölümün tüketimi oranında hesaplanan yakıt bedeli konutta oturanlardan tahsil edilecek. Ancak kurum ve kuruluşlar, yakıt maliyetlerini dikkate alarak gerekli gördükleri takdirde bu bedelin üzerinde yakıt bedeli tahsil edebilecek.

Yakıtı kurum ve kuruluşlarca tedarik edilen konutlarda, ortak kullanım alanlarındaki aydınlatma, elektrik, su, gaz, otomat ve benzeri giderlerin zorunlu nedenlerle kurum ve kuruluşlarca karşılanıyor olması halinde, bu giderler karşılığında kira ve yakıt bedellerine ek olarak her bir metrekare başına 0,54 TL tahsil edilecek.

#r-2922275,2922188#

31 Aralık 2023
Emekliye seyyanen zam mı, oransal zam mı verilmeli? SGK Uzmanı İsa Karakaş kritik formülü verdi

Açlık sınırı 19 bine dayandı. Yoksulluk sınırı ise 61 bin lirayı geçti. Rakamlar bu kadar yükselirken gözler bir kez daha emekli ve asgari ücretlinin zamlarına çevrildi. SGK Başuzmanı İsa Karakaş hem çalışanın hem de emeklinin maaşları ile ilgili zam beklentilerini değerlendirdi.

“EMEKLİ MAAŞININ ASGARİ ÜCRETİN ALTINDA OLMAMASI GEREKİR”

Emekli maaşının asgari ücretin altında olmaması gerektiğine dikkat çeken İsa Karakaş, “SGK hangi işçiyi çalıştırırsan çalıştır, matrah olarak asgari ücreti baz alıyor. SGK işverene ‘asgari ücretin altında prim ödeyemezsin’ diyor. İster bakkal olsun ister esnaf prim ödemesini asgari ücret üzerinden ödenmesi lazım. Dolayısıyla en düşük emekli maaşının asgari ücretin altında olmaması SGK’nın bu uygulaması nedeniyle gereklidir.” dedi.

“2003 YILINDA EMEKLİNİN MAAŞI 1,5 ASGARİ ÜCRETE YAKINDI”

İsa Karakaş asgari ücret ile emekli maaşı dengesini de geçmiş yıllardan ilginç bir örnekle açıkladı. Karakaş, “2003 yılında AK Parti geldiği zaman zamlar yaptı ve emekli maaşları da yükseltmişti.  2003 yılında en düşük SSK emeklisinin maaşı neredeyse 1,5 asgari ücrete yakındı. Geldiğimiz noktada bugün emekli maaşları asgari ücretin yüzde 60’ına kadar düştü. Sadece 2023 haziran ayında emekli maaşı asgari ücretin yüzde 80’ine denk geliyor.” diye konuştu.

"KÖK MAAŞA ZAM YAPILMAZSA İNFİALE YOL AÇAR"

Karakaş, kök maaş düzenlemesinin olmayacağı söylentilerine de dikkat çeken yorumda bulundu. Karakaş, “Emeklinin kök maaşına artış yapılmazsa ve 4 milyonun üzerinde emekli 10 bin TL maaş almaya devam ederse büyük bir infiale yol açar. Açlık sınırı şimdiden 19 bine dayandı. Temmuzda bu sınır ne olacak bilmiyoruz. Bu durumda açlık sınırının yarısının da altına düşecek bir emekli maaşını hayal bile etmek istemiyorum” dedi.  

“ÖNCE SEYYANEN ZAM, SONRA ORANSAL ZAM”

Açlık sınırının göz önünde bulundurulup, ne olursa olsun emekliye ‘seyyanen zam’ yapılması gerektiğini dikkat çeken İsa Karakaş, “Seyyanen zam olmadığı takdirde emeklilerin durumu düzelmez. Bir kereye mahsus seyyanen zam yapılacak, bu zamdan sonra artık mevcut sisteme dönülüp artık oransal şekilde zamlar yapılarak sistemin yürümesi lazım.” diye konuştu.

#r-2953130,2953375,2953158,2952942#

31 Mayıs 2024
Terör örgütü PKK/KCK çağrı yapmıştı! Diyarbakır Valiliği açıkladı: 5 gün süreyle yasaklandı!

Diyarbakır Valiliği, açık alanlarda yapılmak istenen her türlü eylemin 5 gün süreyle yasaklandığını duyurdu. Valilikten yapılan açıklamada, 13 Ekim Pazar günü, 13.00-18.00 saatleri arasında Yenişehir ilçesinin İstasyon Meydanı'nda düzenlenmek istenen miting ile ilgili olarak değerlendirme yapıldığı bildirildi. 

KAMU DÜZENİ VE GÜVENLİĞİ VURGUSU

"Terör örgütü PKK/KCK'nın çağrıları dahilinde '9 Ekim' bahane gösterilerek, bu tarihten itibaren ilimizdeki teröre müzahir yapıların yaygın illegal eylemler yapabileceği, milli birlik ve beraberliğimizi zedeleyici kışkırtıcı eylemlerin gerçekleştirilebileceği, Cumhuriyetin temel nitelikleri ve devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğünü hedef alan müessif olayların yoğunluk kazanabileceği ve miting süresince kamu düzeni ve güvenliğinin ciddi şekilde bozulabileceği mütalaa edilmiştir." ifadesine yer verilen açıklamada, halkın huzurunun sağlanması, belirtilen tehdit ve risklerin ortadan kaldırılması amacıyla 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'nun 17. ve 19. maddeleri ile 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu'nun 11/A, B ve C maddeleri gereğince, Diyarbakır mülki sınırları içerisinde bazı tedbirlerin alınmasının Valilikçe uygun görüldüğü belirtildi.

Açıklamada, şunlar kaydedildi:

"9 Ekim bahane gösterilmek suretiyle PKK/KCK terör örgütünün çağrıları kapsamında yapıldığı değerlendirilen diğer eylemleri de kapsayacak şekilde, açık alanlarda yapılmak istenen (toplanma, yürüyüş, basın açıklaması, açlık grevi, oturma eylemi, miting, stant açma, çadır kurma, bildiri/broşür dağıtma, afiş/pankart asma ve benzeri) her türlü eylem, diğer illerden bu eylemlere katılmak amacıyla geldiği veya ilimiz sınırlarını kullanarak diğer illere geçeceği değerlendirilen şahıs ve araçların ilimiz sınırına girişleri/geçişleri/çıkışları, dış ilçelerimiz açısından ise bu eyleme katılacağı değerlendirilen şahıs ve araçların çıkışları ve/veya il merkezimize girişleri, 9 Ekim günü saat 00.01'den 13 Ekim saat 23.59'a kadar 5 gün süreyle yasaklanmıştır."

#r-2976469,2976403#

9 Ekim 2024
Google'da İsrail'e destek isyanı: "Baskı görüyoruz"

İsrail'in Gazze'deki saldırılarının 1. yılında, ABD merkezli teknoloji devi Google'ın İsrail ordusu ile imzalamış olduğu Nimbus Projesi halen tartışılıyor. Tam 1,2 milyar dolar değerinde olan projenin sözleşmesinin, Nisan 2021 tarihinde Google ve Amazon ile İsrail arasında imzalandığı bildirildi.

Bazı Google çalışanları, Nimbus Projesi'ne şiddetle karşı çıkıyor ve Google'ın bu sözleşmeden ayrılması gerektiğini savunuyor. Hem projeye karşı gelen hem de Filistin'e destek veren eski ve mevcut çalışanlar, şirketten bu konuda baskı gördüklerini belirterek önemli açıklamalarda bulundu.

GOOGLE ÇALIŞANI MONTES: SUÇ ORTAĞI OLAMAM

İsimlerini açıklamak istemeyen  mevcut Google çalışanları, İngiltere merkezli Middle East Eye internet sitesine konuşarak proje hakkında önemli ayrıntılar paylaştı.

Nimbus Projesi'ni protesto ettiği için işte çıkarılan yazılım mühendisi Zelda Montes, suç ortağı olmak istemediğini belirtti. Montes, "Suç ortağı olmak istemedim ve bu, Google'ın bana karşı misilleme yapacağı ya da bana yönelik tacizin devam etmesine izin vereceği anlamına geliyorsa, öyle olsun istedim" diye konuştu.

Montes, kendisi gibi düşünen başka çalışanlar da olduğunu, ancak bu kişilerin sonuçlardan korktukları için konuşmak istemediklerini ifade etti. YouTube'un İsrail'den para alarak "propaganda reklamları" yayımladığına dikkati çeken Montes, şirket içi sohbet veya toplantılarda, Nimbus Projesi'ne ilişkin soruların geçiştirildiğini öne sürdü.

Montes, çalışanların, Google'ın dünya genelindeki ofislerinde kendileriyle benzer düşünen iş arkadaşlarıyla sanal bağlantı kurmak için şirket içi forum ve e-postaları kullandığını anlattı. Bu forumların, firma içerisinde her şeyin organize edildiği araçlar olduğunu kaydeden Montes, kendilerinin de bunu Nimbus Projesi'ni tartışmak için kullandığını ifade etti.

APARTHEİD İÇİN TEKNOLOJİYE HAYIR GRUBUNUN ÇALIŞMALARI

Şirket çalışanı ve aynı zamanda "Apartheid için Teknolojiye Hayır (No Tech for Apartheid)" grubunun üyesi olan Alex Cheung, şirket içi e-posta başlıkları üzerinden Nimbus Projesi hakkında farkındalık oluşturmaya çalıştığını anlattı.

Konuşmalarda 'soykırım' ya da 'apartheid' kelimeleri geçtiğinde moderatörlerin herhangi bir uyarıda bulunmadan yorumları sildiğini veya insanların bu konuya olan ilgisinin önüne geçmek için forumları kapattığını iddia eden Cheung, yöneticilerin bu adımlarıyla kendilerinin "yok sayıldığını" ifade dile getirdi ve şirkettekin kültürü eleştirdi.

Google'ın New York'taki ofisinde çalışan yazılım geliştiricisi Hasan da söz konusu mesaj panolarının kapatıldığını görmenin oldukça yaygın olduğunu dile getirdi.

Yöneticilerin, moderatörlerin soykırım kelimesini içeride çok fazla kargaşaya neden olduğu için yasakladığını söylediğini belirten Hasan, bunu bir başka gözdağı verme biçimi olarak hissettiklerini sözlerine ekledi. Müslüman bir Google çalışanı da iş arkadaşlarına e-posta göndererek Filistin'e destekleme çağrısında bulunmasının ardından yöneticileri tarafından dışlandığını ileri sürdü.

Sözlü olarak uyarıldığını belirten çalışan, İnsan Kaynakları departmanı tarafından ceza belirtilmeden "daha fazla disiplin cezası" verilebileceği yönünde uyarıldığını aktardı.

İŞTEN ÇIKARILMAKLA TEHDİT EDİLİYORLAR

Çalışanlar, projeye karşı çıkanların Google tarafından baskıya maruz kaldığını öne sürdü. ve işten çıkarılmakla tehdit edildiklerini iddia etti. İsmini paylaşmak istemeyen ve kendisini "Clare" olarak tanıtan bir çalışan, şirketin, İsrail ile Ukrayna'daki duruma verdiği tepkinin de tezat oluşturduğunu kaydetti. Ukrayna ile çok daha görünür bir dayanışmaya tanık olduğunu, bazı çalışanların destek için Ukrayna bayrağı astığını ve bağış toplandığını belirten Clare, şirket içindeki platformlarda bazı kişilerin isimlerinin yanında Filistin bayrağı olduğunu ancak Filistin'e verilen desteğin açıkça gösterilmemesi için yöneticilerin "tehditlerde" bulunduğunu öne sürdü.

Genel olarak, şirket içerisinde siyasi konular hakkında özgürce ve açıkça konuşulmasına izin verilen bir alan bulunduğunu aktaran Clare, mesele Filistin olduğunda bu durumun tam tersinin yaşandığını anlattı. Google, Nimbus Projesi anlaşmasını protesto eden 28 çalışanını, şirket tarafından yürütülen soruşturma sonucu "diğer çalışanların tesislere erişimlerini ve çalışmalarını fiziksel olarak engelledikleri" gerekçesiyle 18 Nisan'da işten çıkarmıştı.

NİMBUS PROJESİ NEDİR?

Nimbus Projesi, veri depolaması, toplaması, analizi, veri üzerinden motif ve özellik tanımlaması ve bu toplanan bilgilerle olası veri ve motif tahmini yapılmasını sağlayan bir bulut (Cloud) ve makine öğrenimi sisteminden oluşuyor.

İsrail Maliye Bakanlığı, 21 Nisan 2021'de anlaşmaya ilişkin açıklamasında, İsrail'in yaklaşık 1,2 milyar dolarlık yatırımla kendi yerel bulut depolama sunucu merkezlerini kurmasını sağlayacak devasa bir devlet ihalesi olan Nimbus Projesi'ni, Google ve Amazon'un kazandığını duyurdu. Söz konusu sistem, İsrail ve ordusunun sağladığı tüm veri tabanları, kaynakları, hatta sokak ve dron kameraları gibi canlı gözlem kaynaklarındaki tüm verileri kendinde toplayabilme özelliğine sahip.

#r-2976577,2976558#

9 Ekim 2024
Norm Ender yeni nesil rapçileri eleştirdi! Konuşmasına beğeni yağdı

Semih Çelik tarafından öldürülen İkbal Uzuner ve Ayşenur Halil'in ölümü tüm Türkiye'yi büyük üzüntüye boğdu. Ünlü isimler sosyal medya hesaplarından tepki gösterirken, Norm Ender de sahneden olaya tepki gösterdi ve açıklama yaptı. Yeni nesil rapçileri eleştiren Norm Ender, “Günün sonunda biz de bu mikrofonu bırakırsak, biz de buradan göçüp gidersek, dinleyeceğiniz şarkılar malum şu anda" dedi. 

NORM ENDER RAPÇİLERE ELEŞTİRİ 

Türkiye'yi büyük üzüntüye sokan 19 yaşındaki İkbal Uzuner ve Ayşenur Halil'in ölümü sonrası ünlü isimlerde yaşanan vahşete sessiz kalmadı. Sahneden seyircisine seslenen Norm Ender, şarkı sözlerinin önemine vurgu yaparak, "Günün sonunda biz de bu mikrofonu bırakırsak, biz de buradan göçüp gidersek, dinleyeceğiniz şarkılar malum şu anda. Anlatabiliyor muyum?" diyerek yeni nesil rapçilere tepki gösterdi. 

Şarkı sözlerine, kliplere gereken önemin verilmesi gerektiğinin altını çizen Norm Ender, "Bunlarla okeyseniz benim için sorun yok. Türkiye’nin gündemiyle okeyseniz, çocukların yetiştirilme biçimine okeyseniz yani bu psikopatlığa, bunlara okeyseniz benim için sorun yok. Ama biz bir şeyleri bilinçlenin diye yapıyoruz. Yoksa aynı gangsta gangsta kar maskelerini takıp belimize silah alıp rap yapmayı bilmiyor muyuz? Çok basit yani onlar. Bu kafadan çıkmak lazım, değiştirmek lazım, alternatifle çeşitliliği artırmak lazım. O arkadaşları da çok seviyorum. Yaptıkları işi yapmaya devam etsinler ama alternatif ve çeşitliliği artırmamız lazım. Özellikle size çok görev düşüyor. Kitle olarak siz bunu talep etmelisiniz, dışlamalısınız ki onlar kendilerini geliştirsin, daha iyi bir eserle, bir ürünle karşınıza gelebilsin.” dedi. 

9 Ekim 2024
Discord uygulamasından sonra sıra Twitch'e geliyor! Bakan Uraloğlu sinyali verdi

İkbal Uzuner ve Ayşenur Halil'i öldüren sur canisi Semih Çelik olayı sonrası gözler incel terimine çevrildi. Kadınlara şiddeti savunan grup sosyal medya platformlarında tehlike saçıyor. Incel grupları, "involuntary celibate" yani "istemsiz bekârlar" teriminden türedi ve genellikle romantik ilişki kurma konusunda zorluk yaşayan bireylerden oluşuyor.

Çocuk istismarı ve kadına şiddeti savunan gruplar Discord uygulaması adı altında birleşmişti. ABD merkezli iletişim platformu Discord'a, Türkiye'de mahkeme kararıyla erişim engeli getirildi. Discord’un kapatılmasının yankıları sürerken, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu bir sosyal medya platformunun daha kapatılabileceğine yönelik sinyali verdi.

SIRA TWİTCH'E GELİYOR!

Uraloğlu, Discord'a yönelik erişim engelini getirildiğini hatırlatarak, başka bir yayın platformu olan Twitch ile ilgili de toplumu korumak için her türlü adımı atmaktan çekinmeyeceklerini söyledi.

Discord'un tamamen kapalı bir sistem olduğunu söyleyen Uraloğlu, "Bizim güvenlik birimlerimiz orada her türlü sorgulamayı yapamıyorlar. Bize şikayet gelmesi olayında biz müdahil olabiliyoruz" şeklinde konuştu.

DISCORD’UN KAPATILMA NEDENİNİ AÇIKLADI

Discord gibi platformların toplum tarafından kapatılmalarının talep edildiğini dile getiren Uraloğlu, "Bugün bütün toplum kesimlerinde beraber hareket etmemiz gerekiyor. Discord'ta kendi bilgilerinin IP adresleri dahil bizim güvenlik birimlerimizle paylaşmayı reddettiği için biz erişim engeli getirdik" dedi.

"Bazı şeyleri ancak öğrendiğimizde müdahale edebiliyoruz" diye konuşan Uraloğlu, her şeyi denetleme imkanlarına sahip olmadıklarını belirterek "Discord'u kapattık ve büyük bir memnuniyet var" değerlendirmesinde bulundu.

#r-2976605,2976231#

9 Ekim 2024
Odaya giren yarasa çocuğu öldürdü! Ebeveynlerin ihmali gün yüzüne çıktı

Kanada'nın Toronto bölgesinde bulunan Ontario şehrinde korkunç bir olay meydana geldi. Küçük bir çocuğun odasına giren yarasa, ölümüne neden oldu. Yarasanın kuduz olduğu fakat çocuğun ebeveynlerinin herhangi bir ısırık, çizik görmemesi üzerine kuduz aşısı yaptırmadığı anlaşıldı. 

BÖLGEDEKİ İLK İNSAN KUDUZ VAKASI

Çocuğun adı ve yaşı gizli tutulurken olayın 1 ay önce meydana geldiği öğrenildi. Olay, Ontario'daki ilk insan kuduz vakası olarak kayıtlara geçti. Haldimand-Norfolk Sağlık Birimi'nde görevli sağlık görevlisi Dr. Malcolm Lock, bu hafta hastanın bir çocuk olduğunu açıkladı.

Sağlık örgütü, "Ontario'nun tüm bölgelerindeki yarasaların kuduz taşıdığı" uyarısında bulunurken, Dr. Lock, test edilen yarasalardaki pozitiflik oranının bu yıl önceki yıllardaki %10'dan %16'ya yükseldiğini kaydetti.

Dr. Lock, halkın bilinçlenmesi gerektiği konusunda uyarıda bulunurken ''Yarasalarla herhangi bir temasınız olursa veya odanızda bir yarasa ile uyanırsanız, doktora başvurmalısınız.'' ifadelerini kullandı. 

100 YILDA SADECE 26 VAKA

Öte yandan Kanada'da kuduz kapmak neredeyse duyulmamış bir şeydir, 1924'ten beri sadece 26 vaka görülmüştür ve hepsi ölümle sonuçlanmıştır. NHS kuduzu "nadir görülen ancak ciddi bir enfeksiyon" olarak tanımlamaktadır ve "semptomlar ortaya çıktığında neredeyse her zaman ölümcüldür."

#r-2976615,2976646#

9 Ekim 2024
Fatih'teki vahşi cinayeti de fırsata çevirdiler: Biber gazı ve elektroşok cihazlarına zam büyük tepki çekti

Özellikle son dönemde artan şiddet olayları ve sokak güvenliğine yönelik endişeler, 'kişisel savunma aracı' olarak kullanılan elektroşok cihazları ve biber gazı gibi ürünlere olan ilgiyi daha da artırdı.

Online satış sitelerinde bu tür savunma ürünlerinin 'en çok satılan' ve 'en çok ziyaret edilen' ürünlerin listesinde ilk sırada yer aldığı da görüldü.

ZAMLAR TEPKİ TOPLADI

Ancak bazı e-ticaret sitelerinde satıcıların, güvenlik endişelerini fırsata çevirdiği ve söz konusu ürünlerin fiyatlarında ani yükselişler yaptığı ortaya çıktı. Bu durum sosyal medyada büyük yankı uyandırırken yaşanan tepkiler üzerine satıcıların ürünleri satıştan kaldırdığı görüldü.

GOOGLE ARAMALARDA DA ARTIŞ OLDU

Beyoğlu'nda bir kadına taciz olayı ve Fatih'te iki genç kızın bir şahıs tarafından vahşice katledilmesi, bu konunun dijital platformlarda da yükselişe geçmesine neden oldu. Google verilerine göre, son dönemde Türkiye’de 'biber gazı' aramaları en yüksek seviyesine ulaştı.

BİBER GAZI KULLANIMI YASAL MI?

Son olayların ardından Türkiye’de biber gazı kullanımı tekrar gündeme gelirken özellikle kadınlar için önemli bir savunma aracı olarak görülen biber gazı, hem kişisel savunmada hem de kolluk kuvvetleri tarafından yaygın olarak kullanılıyor.

Türkiye'de biber gazının kişisel savunma amaçlı kullanımı yasal olsa da bazı sınırlamalara tabi olduğu biliniyor. Yasal düzenlemelere göre, biber gazı yalnızca savunma amacıyla ve meşru müdafaa kapsamında kullanılabiliyor. Saldırgan bir şekilde veya yasadışı bir eylemde kullanılması suç teşkil ediyor.

#r-2975946,2976108#

6 Ekim 2024