Marmaray’da yaşanan yumruklu saldırının perde arkası, olay kayda alan gazetecinin "Vicdani borcum" notunu düştüğü detaylı anlatımıyla gün yüzüne çıktı: "Dakikalarca söylendi"
İstanbul Maltepe'de iki çocuğuyla Marmaray'a binen Deniz Eroğlu saldırıya uğramış, görüntüleri büyük inifale neden olayda babaya saldıran iki şahıs hedef tahasına oturtulmuştu. Tepkiler ve babanın şikayeti üzerine Deniz Eroğlu'ya yumruk atan E.D. ile olaya sonradan dahil olan 22 yaşındaki İ.A., adliyeye sevk edilmiş. Saldırgan E.D. tutuklanırken İ.A. adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı.
Bu gelişmelerin ardından olayın öncesinde neler yaşandığı merak edilirken, yaşananları cep telefonu kamerasına alan gazeteci Fuat Kozluklu, sosyal medya hesabından dikkat çeken bir yazı kaleme aldı. Kozluklu "Vicdani borcum olarak dün öğleden sonra Marmaray’da seyahat ederken önümde yaşanan ve yumruklu kavgaya dönüşen olaya dair birebir tanıklığımı aktarmak isterim" diyerek başladığı açıklamasında, konunun bu denli lince varacağını düşünmediğini belirterek "Mesele, görüntülerde izlenenden ibaret değildir. Kavgaya dönüşme aşamasında bir gazeteci refleksiyle video kaydına başladım. Öncesinde olanları anlatmak gerekiyor" dedi.
Kozluklu açıklamasının devamında şu ifadelere yer verdi:
İki çocuğuyla Marmaray vagonuna sanırım Erenköy ya da Bostancı’dan binen beyefendi, kapının kenarında duran ve telefonla konuşan genç hanımefendiye, 'Niye burada duruyorsun, çocuklarımla girmeye çalışıyorum, zorlandılar. Ya ayakları takılıp sıkışıp düşselerdi?' diyerek çıkıştı.
Genç kız 'Afedersiniz' karşılığını verdi, özür diledi. Oysa vagona biniş kapısının ortasından rahatlıkla girilebiliyordu. Vagon içi güvenlik kameraları kaydetmiştir diye düşünüyorum. Sürekli toplu taşımayla seyahat ettiğim için çok sık görüyorum; kapının sağında, solunda her zaman birileri duruyor maalesef. Kimisi bir iki durak sonra ineceği için vagonun iç kesimlerine ilerlemiyor, kimisi de kalabalığa karışmak istemiyor. Ya da yol boyunca dışarıyı görüntülüyor, fotoğraf çekiyor. Ancak bu acı olayın yaşandığı sırada çocuklu beyefendinin geçişini zora sokan bir kalabalık yoktu.
Burnu kırılan beyefendi, vagona bindikten ve kapılar kapandıktan sonra söylenmeye devam etti. Dakikalarca sürdü bu durum. Sanırım 5-6 dakika… Kapıda duran hanımefendi de ağlamaya başladı. Bunu gören yolcular, adama 'Yeter yahu, susun; kapatın konuyu' diye uyarıda bulundu. Ne yazık ki çocuklarının elini tutan adam susmadı, söylenmeye devam etti. Olayın müştekisi durumuna düşen iki kişi de ağlayan genç kızın durumundan hareketle 'Yeter artık ulan! Ne bu kadar büyüttün be?' gibi sözlerle adama doğru yürüdü. Ben de cep telefonumun kamerasını açıp kayda başladım. Tutuklanan kişi, çocuklu babaya Marmaray durağa yaklaştığı sırada 'Çık dışarı!' dedi ve yumruk atıp vagondan indi. Marmaray hareket etti.
Diğer genç de söylenerek burnu kırılan adama yanaştı ve onu ittirdi. Taraflar Süreyya Plajı durağında indi. Adamın burnundan oluk oluk kan geliyordu. Herkes şoke olmuştu. Marmaray özel güvenlik elemanları koştu geldi. Burnu kırılan adam, kendisine sözlü ve fiziki müdahalede bulunan mavi gömlekli gençten şikâyetçi olduğunu bağırdı. Sonra da kız arkadaşıyla konuşarak uzaklaşan gencin arkasından koşup yumruk attı. Sonrasında Marmaray hareket etti. Tanıklığım bundan ibaret."